National Gallery, Londra’nın merkezinde Leonardo da Vinci, Van Gogh, Botticelli, Rembrandt ve Raphael gibi ünlü ressamların tablolarını görebileceğiniz muhteşem bir yer. Galerideki tablolar 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar kronolojik sıraya göre sergileniyor. Zaman içerisinde resimlerdeki değişiklikleri görebiliyorsunuz.
Ulusal Galeri’de görülmesi gereken tablolar
Whistlejacket, George Stubbs (1762)
İngiliz ressam George Stubbs’a ait bu resim sanat tarihi açısından önemli yere sahiptir. Bu boyutlarda bir at portresi ilk defa Whistlejacket ile yapılmıştır.
Tablo hakkında bazı notlar için bu yazıya göz atabilirsiniz: Whistlejacket Tablosu: Bir Ata Bakar Gibi
Arnolfini’nin Nişanı (ya da düğünü) / Jan van Eyck (1434)
Duvardaki aynada odanın arkadan görüntüsü var. Biraz dikkatli bakılırsa ressamda görünüyor. Duvardaki yazıda “Jan van Eyck buradaydı.” yazıyor. Yani ressam bu ana tanıklık ettiğini kayıt altına alıyor.
Jan van Eyck, yağlı boyayı tuvalde kullanan ilk kişi. Bu resim de yağlı boya ile yapılan ilk resimlerden (belki de ilk resim).
Burlington Evi Taslağı / Leonardo da Vinci (1501)
141×105 cm boyutlarında bir taslak. Da Vinci yaşarken bu boyutlarda kağıt henüz yoktu. Resim, birçok küçük parça yapıştırılarak oluşturulmuş. Louvre Müzesi ‘nde sergilenen “Meryem ve Çocuk İsa Azize Anna ile” tablosuna benziyor ama farklılıklar var.
San Romano Savaşı / Paolo Uccello (1450)
Bir zamanlar, Floransa’nın en zengin ve güçlü ailelerinden Mecidilerin sarayını süslemiş tablolardan biri. 1432 yılında Floransa askerlerinin düşmanlarını yendiği San Romano savaşından bir kesit. Resmin en önemli özelliği yerde yatan askerde saklı. Perspektif resmin icadından çok etkilenen Uccello, gece gündüz çalışarak bu resmi yapar.
Rembrandt Kendi Portresi
Hollandalı ressamların en meşhurlarından Rembrandt, gençliğinden itibaren kendi portrelerini yapıyor. Bu tabloda 34 yaşında. Son portresini ölümünden bir yıl önce 62 yaşındayken yaptı.
Middelharnis yolu / Meindert Hobbema (1689)
Hollandalı ressamların resimlerinin sergilendiği galerilere geçildiğinde, diğer galerilerdeki resimlerde yer alan insan figürleri yok oluyor yerini daha faklı temalara bırakıyor. Çünkü, Protestanlıkta resme sıcak bakılmıyor. Hollanda’da Protestanlığa geçişten sonra ressamlar en önemli müşterilerini, kiliseleri kaybediyorlar. Daha önceleri sipariş üzerine resim yapan ressamlar, artık resimlerini yapıp sonra müşteri aramak durumunda kalıyorlar. Bu durum bir nevi ressamları özgürleştiriyor. Tematik resimler gelişiyor. Bulutların güzelliği keşfediliyor.
Aşağıdaki resim en önemli Hollandalı ressamlardan Meindert Hobbema’ya ait. Bir yol ve yolun kenarında bir ağaç. Gökyüzü, resmin büyük bir kısmını kaplıyor. Bu bölüm, National Galleri’de en çok keyif aldığım yerdi diyebilirim.
Mısır Tarlası, Vincent van Gogh (1889)
Gördüklerini değil de düşündüklerini resmeden ilk ressam Van Gogh idi. Hissettiklerini, resimleriyle başkalarına da hissettirmek istedi. Bundan dolayı da, aleve benzeyen servi ağacının, mısır tarlasının, zeytin ağacının eğri dallarının güzelliğini ilk o keşfetti.
Ayçiçekleri, Vincent van Gogh (1888)
Diğer bir van Gogh eseri “Ayçiçekleri”. Dünyada en fazla kopyası yapılan resimlerden biri.
Eğer fazla zamanınız yoksa, müzeye girer girmez hemen sağdaki odada (45 numaralı) Van Gogh’un tablolarının da bulunduğu galeriyi gezmenizi tavsiye ederim. Galerinin krokisine buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bu bağlantıdan National Gallery’de sanal bir gezintiye de çıkabilirsiniz. https://www.google.com/culturalinstitute/beta/streetview/the-national-gallery-london
Büyükelçiler, Hans Holbein the Younger (1533)
Diğer bazı eserler:
Natinal Galllery’i gezerken dikkat etmediğim sonradan karşıma çıkan bazı eserler. Malesef, fotoğrafları ben de yok. Sadece bağlantılarını paylaşıyorum.
Giovanni Battista Tiepolo’nun, “Truva Atının Truvaya Giriş Alayı” tablosu.
Rehber Kullanın
Eğer sesli rehber almak isterseniz 4 pound. Sesli rehber alınca yanında önemli tabloların listesinin bulunduğu bir plan da veriyorlar. Ben bu plandaki kronolojik sıraya göre gezmiştim. Kısa sürede birçok önemli eseri görebiliyorsunuz. Rehber eşliğinde 90 dakikalık ücretsiz yürüyüş turları da yapılıyor. Bunun dışında galeri tarafından bazı ücretsiz etkinlikler de yapılmaktadır. Bu etkinlikleri National Gallery’nin web sitesinden takip edebilirsiniz.
Bilet fiyatları
Herşeyin çok pahalı olduğu, Londra’da ücretsiz gezebileceğiniz yerlerden bir tanesi de National Gallery.
Ulaşım
Londra’nın merkezindeki Trafalgar meydanında bulunan National Gallery’e en yakın metro istasyonu Charing Cross. BigBen ve London Eye’ın da bulunduğu bölgeye yürüyerek 10 dk mesafede.