Louvre Müzesi’nde Kaybolmak
Louvre Müzesi, dünyanın en çok bilinen, en fazla ziyaret edilen ve en büyük müzesidir. Devasa bir yapı. Aslında ortaçağdan kalma bir kale. 14. yüzyılda Fransız krallarının sarayı, iki yüz yıl önce de müze oldu. Dünyanın en büyük sanat koleksiyonlarından birine sahip. Louvre Müzesi’ni gezmeyi göze aldıysanız, on binlerce eser arasında kaybolmaya hazır olun.
Louvre’daki eserlerin herbirine bir dakika bakarak, günde sekiz saat gezerseniz, sergilenen tüm sanat eserlerini görmek yaklaşık üç ay sürüyor…
Müzeye girişler avludaki cam piramitin içerisinden yapılıyor. Bu piramit 1989 yılında yapıldı ve ilk yapıldığı zamanlarda çok tartışıldı. Böylesine tarihi bir yapıya çok modern geldi. Şimdi ise Louvre Müzesi dendiğinde akla ilk o cam piramit geliyor.
Louvre Müzesi’ni gezmeden önce, müzede sergilenen eserler ve müzeyi nasıl gezeceğinize dair bir planlama yapmanızda fayda var. Aksi halde yorulmuş ve sıkılmış bir halde müzeden ayrılabilirsiniz. Louvre Müzesi‘ni ziyaretim sonrası aldığım bazı notları paylaştım.
Louvre Müzesi’nde öne çıkan eserler:
Mona Lisa, Leonardo da Vinci
Tartışmasız dünyanın en meşhur tablosu. Louvre Müzesi’nin önündeki saatlerce uzun kuyruğun oluşmasının en büyük nedeni. Bu tablonun neden bu kadar çok ziyaret edildiğini merak ediyorsanız Mona Lisa’nın Hikayesi ne göz atabilirsiniz.
Ölmekte Olan Köle / Michelangelo Buonarroti (1513)
Sanat tarihinin en önemli heykelleri arasında yer alıyor. Sistina Şapeli’nin tavanını boyadıktan sonra Floransa’ya dönen Michelangelo birçok mahkum köle heykeli yapar. Michelangelo köle heykellerinde, bedenin içine hapsolmuş ruhun dramını anlatır. Papa II. Julius’un mezarı için yapıların bu heykellerden biri de Ölmekte Olan Köle‘dir. Michelangelo aynı figüre Sistina Şapeli’nin tavanında da yer vermiştir.
Diğer bir köle heykeli de Floransa’daki Köle Atlas heykelidir.
Sistine şapelin tavanına Adem’in yaratılışını resmeden Michelangelo, burada ruhun bedenden çıkışını taşa döküyor.
Kana’da Düğün, Paolo Veronese (1562,63)
Müzenin en büyük tablosu “Kana’da bir Düğün” (The Wedding Feast at Cana), Mona Lisa’nın tam karşı duvarında asılı. Resimdeki orkestra Venedikli ressamlardan oluşuyor; soldan sağa, Paolo Veronese, Jacopo Bassano, Tintoretto ve Titian.
Milo Venüsü Heykeli
En meşhur klasik Venüs heykelleri arasında yer alıyor. Melos Adasında bulunduğundan bu adı almış. Yunan mitolojisinde güzellik tanrıçası olan Afrodit’e benzediğine inanılan ” Venus de Milo” müzenin en çok ilgi gören eserlerinden.
Semadirek’li Nike , M.Ö. 3. yy.
Ege Denizi’ndeki Semadirek Adası’nda bulunan bu heykel Louvre Müzesi’nde sergilenen en önemli eserlerden biridir. Hikayesi burada: Semadirek Kanatlı Zaferi ‘nin Hikayesi
Cupid’in Öpücüğü ile Canlanan Psyche
Müzede en çok ilgi gören eserlerden biri de Cupid’in Öpücüğü ile Canlanan Psyche (Psyche Revived by Cupid’s Kiss) heykeliydi. Sanat tarihi öğrencileri heykelin yanına oturmuş eseri inceliyorlardı. Psyche eski Yunanca kelebek anlamına gelen bir sözcük.
Mary Magdalene, Gregor Erhart (1515-20)
Alman heykeltıraş Erhart’a ait olan bu eser, Münih’te bir galeride ortaya çıkar. Louvre tarafından satın alınıp Paris‘e getirilir.
Rivayete göre; Mary Magdalene hakkında söylentiler çıkar ve fahişe olarak suçlanır. Yaşadığı yerde, Simun’un evine İsa peygamberin geldiğini duyar. Oraya gider. Magdalene, peygamberin ayaklarını yıkayıp, saçlarıyla kurular. Bu ilgisinden dolayı, ahirette onu ilk görecek kişinin Magdalene olacağı söylenir.
Bu arada Matrix filminde, Neo’ya eşlik eden Trinity’nin Mary Magdelen’dan uyarlandığı bilinmektedir.
Dantel Ören Kız, Johannes Vermeer (1665)
Halka Önderlik Eden Hürriyet, Eugene Delacroix (1830)
Medusa’nın Salı, Théodore Géricault (1819)
Napolyon’un Odaları
Mezapotamya Koleksiyonu
Hammurabi Kanunları ve Asur kralı 2. Saron’un sarayına ait dev frizler burada sergileniyor.
Aslan Kabartması
Bir zamanlar antik dünyanın yedi harikasından biri olan İştar kapısına giden yolu süsleyen figürler vardı. Aslan, ejderha gibi figürler. Bu aslan kabartması da bunlardan biridir. Bu arada İştar Kapısı Babil’in şehir kapılarından biriydi.
Bu kabartmaların birçoğu İstanbul Arkeoloji Müzesi‘nde sergileniyor. İstanbul’da aslan figürlerinden başka diğer figürleri de görebilirsiniz.
Girişte sıra beklemeyin
Louvre Müzesi’ne girişler cam piramitin içerisinden yapılmaktadır. Özellikle yaz ayları gibi kalabalık dönemlerde bazen saatlerce süren sıralar olmaktadır. Bu sıra bilet sırası değil, güvenlik kontrolü sırasıdır. Biraz vakit kazanmak isterseniz Carousel du Louvre alışveriş merkezinin içerisinden de müzeye girebilirsiniz. Piramitteki sıraya göre burası daha hızlı ilerliyor. Biletler, güvenlik kontrolünden geçtikten sonra alınıyor. Bilet fiyatları 15 euro. Burada da sıra olsa da güvenlik kontrolü gibi değil. Ayrıca, içerde kredi kartıyla bilet alabileceğiniz birçok makina bulunuyor. İnternetten bilet alıp vakit kazanma gibi bir düşünceye girmeye gerek yok.
Kroki alın
Müzeye girdikten sonra cam piramitin altında bilgi masası var. Buradan müzenin krokisini alabilirsiniz. Müzenin yapısını anlamanız işinizi kolaylaştıracaktır. Öne çıkan eserlerden bazıları kroki üzerinde işaretlenmiş. Louvre Müzesi; Denon, Richelieu ve Sully olmak üzere üç ana kısımdan oluşuyor. Her kısımda galeriler dört kata dağılmış. Sadece zemin kat ve 2. kattan bütün kısımlar birbirine bağlı. Aksi halde cam piramitin bulunduğu ana girişe gelip diğer kısma geçmek gerekiyor. Binanın yapısını anlamak biraz zaman alıyor. Louvre Müzesi’nin planını bu bağlantıdan indirebilirsiniz: https://www.louvre.fr/louvre-plan-information-english.pdf
Rehber kullanın
Cam piramitin altında sesli rehber alabileceğiniz standlar bulunuyor. Fiyatı 5 euro ve bir kimlik bırakmanız gerekiyor. Sesli rehberde, 1000 kadar eser hakkında bilgi bulunmaktadır. Türkçe seçeneği yoktu. İnteraktif harita sayesinde bulunduğunuz yerdeki eserleri dinleyebilirsiniz. Önemli eserleri bulmak için navigasyon özelliği de var. Ayrıca günde 4 defa canlı rehber eşliğinde 90 dakikalık turlar düzenleniyor. Eğer müzedeki öne çıkan eserleri görmek istiyorsanız, kesinlikle sesli rehber almalı ya da tura katılmalısınız. Ya da eserler arasında kaybolabilirsiniz. Bu şekilde de gezen binlerce insan var.
Fazla eşyalarınızdan kurtulun
Müzede ücretsiz dolaplar bulunmaktadır. Taşımak istemediğiniz eşyalarınızı bu dolaplara koyabilirsiniz.
Ne kadar zaman gerekli?
Müzeyi, tam anlamıyla gezmek için haftalar hatta aylar gerektiği hakkında birçok yorum okumuşsunuzdur. Bu biraz size bağlı. Ben öne çıkan eserleri gezdim ve yaklaşık 4 saatimi aldı.
Mona Lisa’yı kalabalık olmadan görün
Mona Lisa’nın sergilendiği salon sürekli kalabalık oluyor. Dünyanın en meşhur tablosunu onlarca kişinin omuzlarının arasından görmek istemiyorsanız; ya sabah müzeye ilk girenlerden ya da akşam son çıkanlardan olmanız gerekiyor. Müze kapanmadan yarım saat önce, Mona Lisa’nın sergilendiği salon diğer saatlere göre daha tenha oluyor. Planlamanızı buna göre yapabilirsiniz.
Muhtemelen merakınıza yenik düşüp, kalabalık da olsa biran önce Mona Lisa’yı görmek isteyeceksiniz:)
Giriş Ücreti
Louvre Müzesi giriş ücreti 15€’ dur. Her cuma saat 18:00 dan sonra 26 yaşından küçükler için ücretsiz. Ayrıca Ekim – Mart arasında her ayın ilk pazar günü müzeye giriş herkese ücretsiz.