Trafalgar Meydanı, Londra’nın kalbinde yer alıyor. Ulusal Galeri’ nin hemen önünde uzanan, etrafı Whitehall, Westminster Sarayı, Buckingham Sarayı, Hyde Park Corner gibi Birleşik Krallık için önemli simgesel noktalarla çevrili bir meydan. Üzerinde İngilizlerin kültürel, tarihi ve politik birçok özelliğini taşıyor. Dünyanın en renkli ve en eğlenceli meydanlarından biridir.
Meydan adını, 1805 yılında İngiltere’nin Fransa’ya karşı kazandığı Trafalgar Savaşı’ ndan alıyor.
Nelson Sütunu
Meydanın tam ortasında yüksek bir sütun bulunuyor. Roma’daki Trajan Sütunu’ nu anımsatıyor. Sütunun tepesindeki heykel, İngilizlere birçok deniz zaferi kazandıran ve Trafalgar savaşında hayatını kaybeden Amiral Nelson’ ın heykelidir.
Ulusal Galeri binasını tasarlayan Charles Barry sütunun sürekli meydanda kalmasına karşı çıkmıştı. Galeriye olan ilgiyi dağıtacağını düşünüyordu. Bu itiraza rağmen, sütunun inşaası 1840 yılında başlar ve 3 yıl sonra tamamlanır.
Sütun, antik Yunan ve Roma mimarisinden izler taşıyor. Yaklaşık 2500 ton ağırlığında ve 51.6 metre yüksekliğindedir. Sütundaki bronz kabartmalarda Nelson’un katıldığı savaşlardan sahneler resmedilmiş. Kullanılan metal ise ele geçirilen Fransız silahları eritilerek elde edilmiş.
Sütun, 2. Dünya Savaşı esnasında Hitler’in de dikkatini çekiyor. İngiltere’ yi işgal planı başarılı olsaydı, Nelson Anıtı’nı Berlin’e taşımayı dünüyordu. Almanyanın zaferinin altını bu anıtı Almanya’ya taşıyarak çizmek istiyordu.
Diğer heykeller
Nelson sütunu, İngilizlerin “Four Plinth” dedikleri dört tane büyük beton kaide ile çevrilidir. Bu kaidelerden üçünün üzerinde kralların ve askeri kahramanların heykelleri vardır. Dördüncü kaide ise Kral 4. George’ un at üzerinde yapılacak heykeli için ayrılır. Ancak bu heykelin yapım maliyeti beklenenin çok üzerinde çıkınca, kaide 150 yıl boyunca boş kalır.
Sonrasında İngiliz hükümeti bu kaidenin çağdaş heykellerin sergilenmesi için kullanılması kararı alır. Her 2 yıl da bir dünyanın çeşitli yerlerinden 100 sanatçı burada serginecek eseri seçmek için düzenlenen yarışmaya davet edilir. 1999 yılında başlayan bu uygulamayla şimdiye kadar 10 sanatçının eseri sergilendi. Şuanda ise tepesinde bir kiraz olan dondurma, dondurmanın üzerinde bir sinek ve dron olan bir çalışma sergileniyor.
Benim ziyaretim esnasında, bir at iskeleti heykeli vardı. Ulusal Galeri’ de sergilenen meşhur at portresi Whistlejacket’ın ressamı Stubbs’ın at anatomisi üzerine yaptığı çizimlerden esinlenerek yapılmış bir heykel. Başka bir defasında mavi dev bir horoz heykeli vardı.
Ulusal Galeri
Trafalgar Meydanı’ na gelmişken mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri de Ulusal Galeri’ dir. Dünyanın en önemli resim koleksiyonlarından birine ev sahipliği sapıyor. Sergilenen eserlere buradan göz atabilirsiniz: National Gallery’ daki önemli tablolar
Ulusal Galeri’ye çıkan merdivenlerde, dikkat ederseniz metal plakalar göreceksiniz. Bunlar kraliyet ölçü birimleri. 1876’dan beri oradalar. İnç, feet ve yard ölçü birimleri gösterilmiş. 1838 ile 1842 arasında oluşturulan standart ölçü birimlerininin korunması için bu işaretler buraya yerleştirilmiş.
Londra’ya her gidişimde kendimi bir şekilde Trafalgar Meydanı’ nda bulmuştum. Bir meydandan beklenecek neredeyse her şey vardı. Onlarca sokak sanatçısı meydana renk katıyordu. Bir de bir kutlamaya denk gelmişseniz, dünyanın en eğlenceli meydanlarından biri oluveriyor.
