Frankfurt Seyahatnamesi, Ahmet Haşim’in kalp ve böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi amacıyla gittiği Frankfurt’ daki seyahat notlarının toplandığı kitabıdır. Almanya ve Almanlar hakkındaki izlenimlerini anlatıyor. O zamanlarda da ileri Alman sanayisi ve her şeyiyle muntazam Alman şehirleri ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
Seyahat eden kişi bir edebiyatçı olduğu zaman, haliyle ziyaret ettiği yerler de edebiyata dair yerler oluyor. Büyük Alman şair Goethe’ nin evi, Ahmet Haşim’ in Frankfurt’ da ziyaret ettiği ilk adreslerden. Sanayileşme delisi Almanların şairlerine karşı olan ilgisi karşısında hayretini gizleyemiyor. Kimsenin ziyaret etmeyeceğini düşündüğü evdeki kalabalığı gördüğünde yaşadığı şaşkınlığını, “Bir tabuta girmeyi umuyordum, meğer yanılmışım.” diyerek ifade eder.
Seyahat etmek nedir? Ve insan neden seyahat eder? Ahmet Haşim, notlarında seyahat etmeye dair düşüncelerini de bolca paylaşıyor.
Kitabı okuduktan sonra, sadece Frankfurt değil Almanya ve Almanlar hakkında da fikriniz oluyor. Haşim, Alman şehirlerinin akıl almaz mükemmelliğinden bahsediyor. Zaman zaman bu mükemmellikler arasında sıkılıp, garip Anadolu topraklarına hasretini dile getiriyor.
Frankfurt Seyahatnamesi, Frankfurt’ a ya da Almanya’ya yolu düşenlerin okuması gereken bir kitap. Hatta seyahate çıkan herkesin kütüphanesinde bulunması gereken bir başucu kitabı. 57 sayfadan oluşan ince bir kitap. Ancak, Haşim’ in tespitleri sıra dışı ve ifadeleri etkileyici. Herbir başlığı defalarca okunacak kitaplardan.
Ahmet Haşim Hakkında
Ahmet Haşim, 1885 yılında Bağdat’da doğdu. Haşim henüz 7 yaşında iken annesini kaybetti. Bunun üzerine babası onu İstanbul’a getirdi. 1906 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Kendindeki şiir yeteneğini burada keşfetti. İlk şiiri olan Şi’r-i Kamer’i 16 yaşında yazdı. Bir dönem İzmir Lisesi’nde Fransızca öğretmenliği yaptı. İzmir’e ilk geldiğinde şehre alışması için Yakup Kadri Karaosmanoğlu ona eşlik eder. Yakup Kadri notlarında, Haşim’in İzmir’i ne kadar kısa sürede tanıdığını anlatıyor. Hatta daha önce İzmir’in dikkat çekilmeyen yönlerini keşfediyor. Türk şiirine müthiş şiirler kazandırarak büyük bir iz bıraktı.
Bir dönem, eski adı Sanayii Nefise Mektebi olan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde mitoloji ve estetik derleri verdi. 4 Haziran 1933 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. 48 yaşındaydı.