Bir günlük Kişinev gezintisinden geriye kalanlar; Komünist dönemden bazı anıtlar, yemyeşil parklar, mutlu insanlar ve yemeklerdeki sürpriz tatlar oldu. Ayrılırken zorlandığım, tekrar gitmek istediğim şehirlerden.
Gezilecek Yerler
Zafer Tak-ı
Kişinev’de taksiden bizi merkezde gezebileceğimiz bir yere bırakmasını söylemiştik. Bizi bıraktığı yer bir parkın önü oldu. Parka girerken dikkatimizi çeken ilk yapı tarihi bir kapı oldu. Bu kapı Paris’ teki Şanzelize caddesinin bir başındaki Etoile Zafer Tak-ı gibi zaferden dönen askerlerin şehre giriş yaptığı bir kapı, Zafer Tak-ı. Kişinev’ in tam merkezi burası.
Kapı bir bahçeye açılıyor. Bahçenin ileridinde bir katedral var. Bundan dolayı bu kapıya “Kutsal Kapı” deniyor. 1812 yılında yapılan Rus- Türk savaşıdan sonra kazanılan galibiyetin anısına yapılan bir Zafer Tak-ı. Aslında, Osmanlı askerlerinden kalan topların eritilerek yapılan bir çanı asmak için yapılmış. 1800’lü yılların başlarında Kişinev valisi, Çar’dsan şehrin katedraline bir çan yapılmasını ister. Çar da ondan Türklerden kalan topları ister. Ancak, gelen çan çok büyüktür. yaklaşık 6.400 kg ağırlığında bir çan gelir. Katedralin çan kulesine yerleştirilemez. Bunun üzerine bu zafer tak-kı yapılarak çan oraya takılır. 2011 yılına kadar da burada asılı olarak kalır.
Doğuş Katedrali
Zafer Tak-ı’nın arkasında büyük bir park vardır. Parkın içerisinde bir de katedral bulunmaktadır. Adı, Doğuş Katedrali. Şehirdeki simgesel yapılardan biriydi. 1830 yılında yapılan katedral komünist dönemde sergi salonu olarak kullanılmış. İkinci DÜnya savaşında büyük zarar görüyor. Sonrasında restore edilen katedralin içerisi freskolarla süslenmiş.
Parklar
Şehirde çok fazla tarihi yapı olduğunu söyleyemem. Daha çok komünizm zamanlarından kalma apartmanlar var. Kişinev bir parklar şehri aslında.
Parklar çok güzel, insanlar mutluydu. Burada yapılacak en güzel şey, parkların ve sokakların tadını çıkarmak. Bir yerlerde oturup muhabbet etmek.
Puşkin’in Evi
Meşhur Rus şair Puşkin’in Çarlık döneminde Moldova’ya sürgün edildiğinde kaldığı evi görebilirsiniz. Puşkin’in yaşadığı evlerden sadece ikisi ayakta kalabilmiş. Bunlardan biri Kişinev’de diğeri St. Petersburg’da. 1820 yılında geldiği bu evde üç yıl yaşadı. Birçok şiir yazdı. Dünyaca meşhur Eugeny Onegin’in ilk kısmını bu evde yazdı.
Ştefan cel Mare Parkı
Kişinev’deki güzel parklardan biri de burasıydı. Eskiden adı Puşkin parkıymış. Parkta bir süs havuzu ve havuzun ortasında fıskiye vardı. Su sesi ve ağaçların altında keyifli bir yer.
Yeme- İçme
Kişinevdeki ilk sürpriz yemekte oldu. Soslara dikkat!!! Söylediğimiz ızgara etin görüntüsü mükemmel. Rengarenk soslarla servis mükemmel. Ancak, etle reçel olmuyor!!! Evet, ızgara etin üzeri iki farklı reçelle süslenmişti. Kişinevde sipariş verirken bu tür sürprizlere dikkat edin. Bunun yanında fiyatlar çok ucuz. Yeme içme için yaklaşık 10 dolar bozdurmuştum. Fazlasıyla yetti.
Ulaşım
Kişinev genel olarak çok pahalı bir yer değil. Toplu taşıma yaygın. Özellikle troleybüs ana ulaşım aracı gibi. Biz yine de taksiyi tercih ettik. Merkezde heryer yürüme mesafesinde.