Perm, Avrupa kıtasının doğudaki son şehridir. Ural Dağları’nın batısında yer alıyor. Dağlardan sonra ise Sibirya başlıyor. Perm’in en dikkat çekici özelliği, dünyanın en uzun ve en romantik tren yolu rotalarından Trans-Sibirya’nın Sibirya’dan önceki son durağı olmasıdır.
(Trans-Sibirya tren hattına bu bağlantıdaki interaktif haritadan ulaşabilirsiniz: Trans-Siberian line)
Rusya’yı gezmeye Moskova ya da St. Petersburg’dan başlamayı düşünürken, benim için ilk rota Perm oldu. Rusya’nın ortasında keşfedilmemiş yerleri görme düşüncesindeydim. Tarihi yapılarıyla ve güzel kafeleriyle orta çaplı bu şehirde bir gün kaldım. Keyifli vakit geçirdim ancak muhteşem bir yerdi diyemeyeceğim.
Perm’de Yapılacaklar
Perm Çaykovski Opera ve Bale Tiyatrosu
Klasik müzik hayranıysanız Perm’de Çaykovski Opera ve Bale Tiyatrosu’nu görmelisiniz. Moskova’daki Bolşoy Tiyatrosu ile rekabet edebilecek bir yer. Ruslar oldukça zengin bir kültürel zenginliğe sahip. Özellikle de bale gösterileri çok meşhur. Perm’e gelmişken bu muhteşem gösterilerden birine hayran kalmadan ayrılmamalı.
Tiyatro binasının kendisi de tasarımıyla dikkat çekiyor. Şehrin ortasında güzel bir parkın içerisinde bulunuyor. Parktaki banklarda oturanlar ağaçların ve kuşların tadını çıkarıyordu. Parkta bir de Lenin anıtı bulunuyor.
Permyak Tuzlu Kulaklar
Şehirdeki ilgi çekici noktalardan biri de burasıydı. Heykel, boş bir dairesel çerçeve üzerinde iki kocaman kulaktan oluşuyor. Heykelin karşısında kulakların fotoğrafını çeken bir fotoğrafçı heykeli var. Ziyaretçilerin boş çerçeveye kafalarını yerleştirip poz verdikleri bir yer.
Heykel, Permliler için simgesel bir anlam taşıyor. Perm tuz madenciliği ile öne çıkan bir şehir. Dolayısıyla tuz burada yaşayanlar için hayati bir rol oynamış. Bir zamanlar, tuz madencileri sırtlarında büyük tuz torbalarını taşırlarken kulakları şişer ve kızarırmış. Bu heykel de buna ithafen yapılmış.
Central Perk Kafe
Perm’in en instagramlanabilir yeri burası olabilir. Friends dizisindeki kafenin bir benzeri. Şehir gezintisine bir ara verip birşeyler içmek ve atıştırmak için fena bir yer değil.
Kama Nehri
Şehrin içerisinden Kama Nehri geçiyor. Neredeyse İstanbul Boğazı büyüklüğünde devasa bir nehir. Şimdiye kadar gördüğüm en büyük nehir olabilir. Nehir kenarındaki yürüyüş alanında bir gezinti Perm’de yapılması gerekenlerden.
Gribushin Evi
Perm’in sokaklarında dolaşırken dikkatimi çeken yapılardan biri de burasıydı. Şehrin en güzel yapısıydı diyebilirim. Ancak bu binanın asıl önemli yanı bir romana ilham kaynağı olması. Rus edebiyatı ile ilgiliyseniz, Nobel Ödüllü Boris Pasternak’ın Dr. Zhivago romanına ilham veren köşk.
Gezi Notları
- Ulaşım açısından çok kolay bir şehir. Tramvayla şehir merkezine ulaşım mümkün.
- Para birimi Ruble. Ancak büyük banknotları bozdurmak problem olabiliyor. Yanınızda bozukluk bulundurmayı ihmal etmeyin.
- Hava genellikle kapalıydı. Yaz olmasına rahmen zaman zaman soğuktu diyebilirim.