İnce Minareli Medrese, Selçuklu mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Şehrin tarihi boyunca sahip olduğu kültürel birikimi bütün güzelliğiyle yansıtmaktadır. Gerek yerli turistler gerekse yabancı turistler tarafından Konya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapıları arasındadır.
Yapılış Tarihi
İnce Minareli Medrese’nin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemektedir. 1260-1265 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus’un veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılmıştır. Mimarı ise Abdullah Bin Keluk.

Yapılış Amacı
Selçulular zamanında medreseler yüksek eğitim veren kurumlardı. Astronomi, bilim ve dini konularda eğitimler verilirdi. Ince Minareli Medrese de hadis ilmi okutulmak üzere kurulmuş bir yüksek okuldur. Bundan dolayı, bu medrese Dar-ul Hadis adıyla da anılır.
Günümüzde “Taş ve Ahşap Eserler Müzesi” olarak kullanılmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.
Taç Kapısı
Medreseye girmeden Taç Kapısı sizi karşılar. Taç kapısı Selçuklu taş işçiliğinin şaheserlerindendir. Kapının üzerinde Yasin ve Fetih sureleri yazılıdır. Etrafı ise çeşitli çiçek figürleri ve geometrik desenlerle süslenmiştir.

İnce Minare
Taç kapısının hemen yanında yükselen minare, medresenin diğer dikkat çekici kısmıdır. Bir zamanlar medresenin oldukça uzun bir minaresi varmış. Minarenin ünü, medreseyi yaptıran Sahip Ata’nın önüne geçmiş ve medrese “İnce Minareli Medrese” olarak anılmaya başlanmış.
1901 yılında yıldırım düşmesi sonucu minarenin üst kısmı tamamen yıkılmıştır. Orijinal halinde iki şerefesi vardı. Selçuklu mimarisinde yaygın olarak kullanılan tuğla ve çini süslemeler burada da kullanılmıştır.
Sergilenen Eserler
Medresenin içi de dışı gibi. Sade ve kubbelerindeki mükemmel taş işçiliğiyle etkileyici. İçeride, Selçuk ve Osmanlı döneminden bazı eserlerden oluşan zengin bir galeri bulunuyor. Burayı gezerek, 13. yüzyıldan bir medreseyi de gezmiş oluyorsunuz.
Kubbe süslemelerinde geometrik desenler kullanılmış. Üçgen pandantifler ile duvarlara geçiliyor.

Eyvan kısmı.

Müzede sergilenen eserlerden en dikkat çekici olanlarında biri ise ahşap bir kapıydı.

Eserlerde, dini ve geometrik desenlerin yanında bolca hayvan ve doğal figürlere de yer verilmiş. Çift başlı Şelçuklu kartalı figürü de bunlardan biriydi.

Konya Kalesi’nden kanatlı melek figürü.

Diğer bir figür.

Sandukalar,

ve çeşitli kitabeler.

Konya’da mimari yapılarda genellikle Sille taşı kullanılıyordu. İşte meşhur Sille Taşı.
Nasıl gidilir?
İnce Minareli Medrese, Konya’ nın merkezinde Alaaddin Tepesi’ nin hemen yanındadır. Müzekart geçerlidir. Müzenin broşürünü bu bağlantıdan indirebilirsiniz: https://muze.gov.tr/s3/MysFileLibrary/bc30a59b-40f9-4e74-b95e-8755f9912a8d.pdf
Alaaddin Tepesi’ne gelmişken, burada görülmesi gereken diğer bir yer ise Karatay Medresesi’dir. Bu yazıya göz atabilirsiniz: Karatay Çini Eserler Müzesi (Karatay Medresesi)